Kategori: YAZARLAR
-

Gitmek Diye Bir Şey
Farkına varmadınız mı bunca zamandır? Kendime dokunuyor muyum diye sormak istedi galiba. Dokunmak müstehcen bir sözcük değil mi? Farkındayım aslında, bir şeyler geçiyordu elime. Sorun olacağını düşünmedim hiç. Vücudum yapmıştı onu. Bana ihanet eder miydi bedenim, bana zarar verecek bir şey yapabilir miydi? Düşmanım mıydı o benim? Başka bir doktor…
-

BOĞALARIN KADERİ
Victor’un ardından ben çıkacaktım arenaya. Biz matadorların işi zor. Her an yaralanma hatta ölme riskimiz var. Seyirciler, tehlikenin farkına ancak boğaların bazen onların oturdukları yere geçtikleri zaman varırlar. Bu durum çok sık olmaz tabii. Onun yüzden de boğa güreşi seyirci için çok eğlencelidir. O gün sabahtan itibaren birlikteydik Victor’la. Onun…
-

Kısa Öykü Yaşıyor: Dijital Çağda Anlatının Dönüşümü
Edebiyatın en dinamik türlerinden biri olan kısa öykü, yüzyıllar boyunca biçim değiştirerek varlığını sürdürdü. Geleneksel anlatıların sınırlarını zorlayan modernist ve postmodernist akımlar, bugünün yazarlarına ilham veriyor. Peki çağdaş kısa öykü, dijital çağda nasıl bir evrim geçiriyor? Kısa öykü öldü mü? Öykü ölmedi, ama artık çok daha fazlası. Bu soru, sadece…
-

Sessiz Bekçi
Kadıköy, İstanbul’un en kalabalık yeni nesil yakışıklı semti. Hani o eski Kadıköy mü? Yok… Artık hep genç ve cool! Sokakları bile kendi fotoğrafını çekmeye bayılıyor gibi… Bir kafede otururken, arada yaşlı Kadıköy’le karşılaşırsanız şaşırmayın. Hani İstanbul’unkafa karıştıran, eğlenceli ve ‘hadi buradayız’ diyen mahallerinden… Herkesin hikâyesi var. Herkes sanatçı. Bir köşe…
-

Aynaya Baktım
Aynaya baktım…Ben bu değildim…Hızlıca başımı arkaya çevirdim… Annem gelmiş olamazdı…Yoktu… “Aynadaki kim?” diye tekrar baktığımdaanladım— ne kadar uzun sürediraynalarla küs olduğumu. Biray Okumuş
-

Karanlıkta Aynaya
Karanlıkta aynaya yöneldim.Tüm düşüncelerim—alnımdan geçiyordu,dijital bir yazı gibi,sessiz, soğuk vekaçınılmaz. Serap Alsırt
-

KALAMIŞ PARKINDA SOUND OF EUROPE
Temmuz’da Kalamış Parkı’nda Ritmik Bir AkşamTemmuz sıcağında İstanbul terk edilirdi, son senelerde daha da kalabalık oluyor. Farklı nedenleri olsa da en önemlileri; tatile gitmenin ekonomik boyutu yanında, ülkemize gün geçtikçe artan turist, göçmen, öğrenci, değişim programları vesaire ile gelenler sayılabilir. Neticede artık hep kalabalık ve şikâyet etmenin yararı yok.…
-

Sakıncalı bir gece
Daha dün beraberdik. Telefon etmişti, “Gel beni al,” diye.“Neredesin?” diye sorduğumda, telefonun öbür ucundaki hınzır kıkırdamayı hissetmiştim.“İlk buluştuğumuz yerdeyim.” İlk buluştuğumuz yer, şimdi artık olmayan bir otobüs durağıydı.“Saçmalama,” dedim. “Ne zamandır yıkıldı orası.”“İyi ya, biliyorsun işte. Oraya gel.” Zaten işim başımdan aşkındı. Olmayan bir yeri bulmakla uğraşacak halim yoktu.“Gelemem,” dedim.Telefon…
-

Rüzgarla konuşan
Şimdi bir ağaç konuştu, duydun mu?Rüzgârın dilini öğrenmiş köklerindentoprağın hafızasından fısıldadıGövdesinde bin yılın soluğu vardıher halkası bir unutulmuş öyküydü Yapraklarıyla zamanın alnını okşadı“Her düşen yaprak bir insanın hatırasıdır,” dedi.Bir kuşu uğurlarken gökyüzüne“Her gidiş, kalmanın başka bir şeklidir” diye de ekledi. Köklerinden su yerine sessizlik çektiçünkü bazı sözler susarak büyürbazı dualar…
-

Sayfiyede
Yıllar evvel kedi olalı beri… tutmuşum.Asker arkadaşım Şahap Yersen’in iteklemesiyle, başımı epeyce uzatınca denizi görebildiğim bir konumda buldum kendimi. Orada, futbol maçları sayesinde epey sosyalleşmiştim. Ama yazmaya başlayınca… Yutkunuyorum.Yazmak…Öyle sadece dilini tutmak gibi değil. Her gün yazmaya başlayınca, insanın eli kıpraşmaya başlıyor. Dil duruyor belki ama parmaklar çok konuşkan. Şimdi…