• Öğle Açıklığı

    Öğle Açıklığı

    ALLI TURNAM Allı turnam, bizim ele varırsan / Şeker söyle, kaymak söyle, bal söyle Radyonun sesini biraz daha açtı. Rock müzik dışında hiçbir şey dinlemezken, memleket özlemi onu türkü sever hale getirmişti. Şimdi olsaydı masasında bal-kaymak ama en önemlisi şöyle demini almış bir çay ve kahvaltı sohbeti… Hafta içi bir…

  • Han Kang — Beyaz Kitap, epik bir masal

    Han Kang — Beyaz Kitap, epik bir masal

    Vejetaryen’i okuduktan sonra 2018 Booker kısa liste finalisti olan bu kitap gözüme çarptı. Hep yaptığım gibi, arka kapağı çevirdim, kesik kesik şiirsel cümlelerle kitaptan alıntılar beni büyüledi., “beyazı prizmadan geçiriyor, okuru rengarenk cümlelerle sınıyordu”.  Beyaz Kitap ince, kırılgan, meditatif bir yas ve iyileşme metni. Zarif, düşündürücü, etkileyici.Eleştirmenlerin büyük kısmı, Han…

  • ÇULLUK VE MEŞE AĞACI

    ÇULLUK VE MEŞE AĞACI

    Her yıl Ekim ayı ortalarında, Kuzey ülkelerinin soğuyan havasından kaçan çulluk, uzun geceler boyu uçarak güney bölgelerdeki yaprak döken Anadolu ormanlarına sığınır ve meşe ağacıyla kurduğu dostluk tekrar başlar. Orman çulluğunun rengi, meşe ağacı yapraklarının kışın büründüğü kahverenginin aynısıdır. Meşenin dalları geçen yıla göre biraz daha uzamış, çulluk ise göç…

  • YORGANIN KISMETİ

    YORGANIN KISMETİ

    Serin bir yaz akşamıydı. Çardakta toplanmışlardı; kenarda yün dolu bir çuval, ortada düzgünce katlanmış patiska ve yere serilmiş büyükçe bir muşamba vardı. Ihlamur kokusu yün kokusuna karışmıştı. Hatça Kadın, elinde getirdiği çekici kızı Elif’e uzattı:“Ihlamur ağacına çiviyi çakıver!” dedi. Elif homurdanarak çekici alıp çiviyi çakmaya başladı. Birkaç defa çiviyi yamultsa…

  • Boş Şezlong

    Boş Şezlong

    Bu sene, Bodrum’da güneş yine o eski parıltısıyla vuruyordu denize. Her şey aynı görünüyordu: aynı şezlonglar, aynı menüler, aynı müzikler. Ama herkes biliyordu — bir eksiklik vardı. “Allah kahretsin, herkes mi Yunan adalarında…” diye söylendi Erol Bey, Twitter’da resimlere bakarken. Klimanın altında oturuyordu, her zamanki gibi. Güneşe çıkmamıştı yıllardır —…

  • 3-5 kelime ile korku öyküsü yazmak

    3-5 kelime ile korku öyküsü yazmak

    IşınBir mesaj geldi. Gökyüzü aniden karardı. (Burcu)Mavi Ekran titredi. Egonun dijital tokadıydı IşıkÜç maymun işgali. SerapUyandı. Renk yoktu. Biray Altın / Euro / DolarGölge. Çığlık. Karanlık. Hamit Kuraklık yoksunluk çaresizlik Aysun“Senin yerinde olsam.”“Arı arabada.”“Anne, ev sallanıyor.”“Alo, acil ambulant.”“Kadın yazarlar da var.”“Ev kira mı?”“Bizde adettendir.”

  • Ördek Muhabbetleri -David Mamet

    Ördek Muhabbetleri -David Mamet

    “Hayat, tıpkı ördekler gibidir. Yüzeyde sakindir, ama suyun altında sürekli çırpınır.” Ördek Muhabbetleri (Orijinal adı: Duck Variations),   David Mamed tarafından 1972 yılında yazılmış tiyatro oyunudur. Oyun, George ve Emil adında iki yaşlı adamın bir parkta oturup ördekleri seyrederken sohbet etmelerini konu alır. İlk fark edilen suyun üzerinde son derece sakin ve dengeli bir duruş…

  • Anlatma ve Yaşamak

    Anlatma ve Yaşamak

    Eski Balatlı Timuçin Tecim “fotoğrafı çektiğiniz yerde bir A4 Yazı görenler, birleşin.” yazmış. Bu mektubu Işın Güner Tuzcular‘a yazdığımı düşünecek olursak, başlık “ANLATMAK İÇİN YAŞAMAK” olmalı elbette… “Galeria Bellek” için yazmalarını teklif ettiğimde, az önce Bakırköy üzerine bülbül kuşu misali şakıyanlar —tuhaf bir şekilde— sessizliğe bürünüyor. Bakırköy’e sonradan geldiğimi fark edip içimden geçiriyorum: Biz…

  • ŞEZLONG

    ŞEZLONG

     Biliyorum izinlerimi şehirdeki popüler etkinliklere gitmek için harcıyorum ya da popüler mekanlara… Buna gerçekten mecburum, yoksa herkesin selfie’lerini izleyip sadece seyirci kalırım ki bu en büyük kabusum, sadece seyirci olmak…  Bir süredir yeniden gündem olan bu turkuaz sahilde, çocukken çekilmiş bir fotoğrafım var. Ama artık anne babamla gittiğimiz tatil köyünden…

  • FIRTINA

    FIRTINA

    Savurur rüzgârkarahindibanın yapraklarınıyaşamın derinliklerine. Biri dala konar,çiçeğe diğeri. Biri su olur bazenakar gider. Biri taşa tutunur,dayanamazbırakır kendinitoprağın derinliklerine. Kaldırır başını diğerigökyüzünün maviliğine,düşer bakışları sonradanyeryüzünün hiçliğine. Beyaz toz olur,anlayamaz, savrulur. Bir el uzanır,umutlanır.Boşta kalırşaşırır. Onlarca “ben” var olur,sonra yok olur.Dünya döner,durmaz.Aynalarda parçalanır. Yeni hayatlar gelir,çalar kapısınıötekiler gibi.Ama kendisi olmakister yine de.…