Bütün sesleri bıraktım ardımda
bir kuşun kanadına ilişti gürültü
Şimdi içimde sadece
bir yaprağın düşerken çıkardığı ses var
o da rüzgâra emanet
Kalbim, eski bir sandığın içi
tozlu ama dolu
Kilitli değil sadece açılmıyor
ve bu da huzur
unutulmuşluğun kucağında uyuduğum
Gökyüzü battaniye üzerimde
bulutlar ise annemin sessizliği
Göl kenarında yürür gibi geçiyor saatler
ayak izleri suya değmeden siliniyor
Bazen bir fincan çayın buğusunda
gizleniyor bütün telaş
ve ben yudum yudum içiyorum sükûtu
dilimin ucunda çocuk gülümsemesiyle
Huzur, ne bir yer ne bir zaman
bir iç sesin susması sadece
Ve ben
sustuğum yerden başlamayı öğreniyorum
burcu Türker

Yorum bırakın